Adı çok sert, ama aslında öyle değil!
Sıkça duyduğumuz “kişiliğin bozuk senin”
yaftasından daha masum aslında kişilik bozuklukları. Hakaret anlamında
kullanıyor bazen. Yanlış biliyoruz, dolayısıyla da yanlış kullanıyoruz maalesef.
Öncelikle “kişilik” kavramı nedir?
Kişilik,
birçok kuramcı tarafından ele alınmış ve uzun uzun açıklanmıştır. Ben kısaca “bireyi
diğerlerinden ayıran kalıcı karakteristik özelliklerin tamamı” olarak
tanımlıyorum.
Belli bir sosyal çevrede başka insanlarla
etkileşim halinde yaşıyoruz. Bu süreçte de çevremize uyum sağlamaya, kendi
isteklerimizle toplumun beklentileri arasında bir denge kurmaya çalışıyoruz. Kişilik bozukluğunda, bireyin toplumsal
normlara aykırı ve uyumsuz davranışları söz konusudur ve bu durum kendisini
sosyal ortamlarda gösterir. Kısaca kişilik bozukluğu, bireyin kendi toplumununa
göre normalden fazla sapmasına neden olan sürekli bir davranış örüntüsüdür. Ergenlikte
veya genç yetişkinlik döneminde belirginleşir, zamanla kalıcı olur. Sürekli bir
sıkıntı haline ve işlevsellikte bozulmalara yol açar. Kişilik bozukluğunun
oluşumunda genetik geçiş, çevresel faktörler ve daha birçok neden etkili
olabilir.
Kişilik bozukluklukları genel olarak 3
küme altında inceliyoruz.
A
Kümesi: Paranoid, Şizoid, Şizotipal kişilik bozukluklarını içerir. Bu grup
altında incelenen bozukluklar genel olarak garip, ekzantrik olarak
nitenlendirilirler. Güvensizlik ve kuşkuculuktan sosyal koğukluğa uzanan
sıradışı davranışlar gösterirler.
Paranoid Kişilik Bozukluğu:
Başkalarına karşı yaygın bir güvensizlik ve kuşku söz konusudur. Bu tip kişiler
kronik olarak gergin ve savunmacı durumdadır. Genelde psikotik olmazlar yani
gerçeklik algılarını kaybetmezler; ama stresli dönemlerde geçici psikotik belirtiler
sergileyebilirler.
Şizoid Kişilik Bozukluğu:
Genellikle sosyal ilişkiler kurmaya gerek duymazlar. Bu yüzden yakın
arkadaşları yoktur. Duygularını ifade etmezler, ve mesafelidirler.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu: Aşırı
derecede içe dönüktürler. Genelde sadece aile ile ilişki kurarlar.
Davranışlarda tuhaflıklar söz konusudur. Yüksek oranda batıl düşünme vardır.
Bazen sihirli güçleri olduğuna inanırlar. Stresli durumlarda psikotik
özellikler gösterebilirler.
B
Kümesi: Histrionik, Narsisistik, Antisosyal, ve Sınır kişilik
bozukluklarını içerir. Bu kümedeki bozukluklar genelde dramatik, duygusal ve
dengesiz davranışlar sergilerler.
Histrionik Kişilik Bozukluğu: Bu
bozukluğun temel karakteristik özellikleri dikkat çekmeye yönelik aşırı
davranışlar ve duygusallıktır. Giyimleri abartılıdır. Cinsel açıdan da
kışkırtıcı ve baştan çıkarıcıdırlar.
Gösteriş yapmayı severler. Ben merkezcidirler. İlgilenilme arayışları vardır.
Kendilerini dramatikleştirebilirler.
Narsisistik Kişilik Bozukluğu:
Empati kuramama, aşırı bir benlik önemi duygusu bu bozukluğun temel
özelliklerindendir. “Muhteşemlik” önemli bir ölçüttür. Başkalarının
yeteneklerini küçümserken kendileriyle ilgili şeyleri çok fazla överler. Bu
bozukluğa sahip kişiler sadece yüksek statülü kişilerle ilişki kurmak isterler.
Eleştiriye açık değildirler. Onay beklentileri karşılanmadığında eleştirel ve
misillemeci tavırlar sergilerler. Kendilerine aşık ve bencildirler.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Tanısı
18 yaşından önce konulmaz. Vicdan duyguları zayıftır. Başkalarının haklarını
ihlal etmek onları rahatsız etmez. Sorumsuzca davranırlar. Saldırgandırlar.
Ceza almak gibi bir korkuları olma dığı gibi kuralları da önemsemezler.
Güvenlik arayışları pek yoktur. Ağır cinsel sapkınlıkları olabilir.
Sınır (Borderline) Kişilik Bozukluğu:
Duygulanımlarında dalgalanma olduğundan dürtüsel ve dengesiz davranışları
vardır. Benlik algıları da değişkenlik gösterir. Yoğun bir terk edilme korkusu
yaşarlar. Onlar için gri yoktur; ya siyah vardır ya da beyaz. Kronik sıkıntı
duygusu mevcuttur. Psikotik ataklar görülebilir.
C
Kümesi: Kaçınmacı, Bağımlı, Obsesif-kompulsif kişilik bozukluklarını
içerir. Bu gruptaki bozuklukların geneli kaygı ve korku belirtileri
sergilerler.
Kaçınmacı (Çekingen) Kişilik
Bozukluğu: Sosyal ket vurma görülür. Eleştiriye karşı aşırı duyarlıdırlar.
Genellikle yalnız olurlar ve bu durumdan sıkılırlar. Kendilerini beceriksiz ve
sosyal açıdan yetersiz hissederler. Şizoid KB’ndan farkı; utangaç, güvensiz, ve
eleştiriye duyarlı olmalarıdır. Kişiler arası teması arzularlar ama reddedilme
korkularından dolayı bundan kaçınırlar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu:
Yaşamlarını başkalarına göre kurma eğilimleri vardır. Kendilerine güvenmezler.
Tek başına karar vermekten çekinirler. Yalnız kalmak istemezler. Kabul
görememekten korktukları için kendi fikirlerini söylemezler. Hep
kararsızdırlar.
Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu:
Düzeni ve denetimi sağlama konusunda aşırı endişelenme bu bozukluğun
karakteristik özelliklerindendir. Resmin bütününü görmekte zorlanırlar. Bu
bozukluğa sahip olan insanlar genelde çok çalışırlar ama detaylara çok fazla
takıldıklarından ellerindeki işi bitiremezler.
Not olarak eklemek isterim ki,
Bilgilendirme amacıyla genel bilgileri ele
alarak yazdığım bir yazıydı bu. Tanı kriterleri ve diğer ayrıntılı bilgiler
için “DSM Tanı Ölçütleri El Kitabı”nı inceleyebilirsiniz. Ayrıca, kaynak olarak
“Anormal Psikoloji” kitabını kullandım.
Sevgiler,
Psikolog
Nazlı DİNÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder