Okuduğum ilk Stephen KING romanı olur kendisi. Neredeyse 10 yıldır kitaplığımda duruyor kitap ama yanaşmamıştım. Vahşet içeren şeyleri izlemeyi de okumayı çok tercih etmiyorum aslında; ama öte yandan merak da ediyorum... derken merakıma teslim olup okudum. Pişman değilim. Sırada yazarın diğer kitapları ile Agatha CHRISTIE kitapları da var hatta. :)
Kitap kaçık bir hayranının eline düşen yazar Paul'ün başından geçenleri anlatıyor. Hayranın böylesi de düşman başına yahu. Kadın adamın kitaplarını gerçekmiş gibi yaşamış resmen. Tanıtımında yazan şu cümle bir hayli ilgimi çekti: "Çok ünlü bir yazardı, ama bir gün, hayatta kalabilmek için kitap yazması gerekeceğini hiç düşünmemişti..."
Okumaya başlamadan önce fotoğrafladım, okurken fotoğrafladım, bitirince fotoğrafladım, vs... 2 ay önce okuduğum güzelim kitabı anca şimdi anlatmaya başlayabildim üşengeçliğimden. Geç olması hiç olmamasından iyidir, dimi?
Bir yanda sancıyan bacaklarıyla öte yandan deli bir hemşire ile uğraşmakta olan Paul’un hikayesini okurken, gözyaşlarımı tutamadığım için yanımda mutlaka bolca peçete bulunduruyordum... :))) şaka şaka, kitap heyecanlı bir şekilde ilerliyordu, evet; ama o peçeteliğin orada olmasının tek nedeni, kutusundaki renkliliği fotoğrafa dahil etmek istemiş olmamdı. :)
Özetle,
Okurken çok gerildim özellikle ilerleyen kısımlarda. Suratım şekilden şekle girip durdu. Eh, alışkın değiliz tabii.
Kitabı bitirdikten sonraki gece gördüğüm rüyadan anladım ki, kitaptaki olaylar beni baya etkisi altına almış. Gerilim, vahşet seviyorsanız bu yazar da kitap da tam size göre.
Normalde pek okumadığım bir tür olsa da çok sevdim. Bir daha bu tarz kitaplar okur muyum? diye düşündüm bi an… Evet ya, okurum; iyiydi iyi.
Bu arada kitabın filmi de varmış: Ölüm Kitabı
Kitap bittikten sonra ilk işim filmini izlemek oldu. Heyecanla izlemeye başladım ancak hüsrana uğradım diyebilirim. Hiç sevmedim. Zaman kaybı oldu benim için. Film uzundu ama uzun olmasına rağmen çok boştu. Kitaptaki birçok kısım yoktu. Olmasa da olurmuş. Beğenmedim.
“Çünkü yazarlar her şeyi hatırlarlar, Paul.
Özellikle acıları, ıstırapları… Bir yazarı çırılçıplak soy. Yara izlerini işaret et.
O sana her küçük yaranın hikayesini teker teker anlatır. Büyükler içinse birer roman yazar.
Bir yazar hafıza kaybına uğramaz. Eğer yazar olmak istiyorsan az bir yetenek işe yarar.
Ama aslında gerekli olan her yara izinin hikayesini hatırlayabilme yeteneğidir.”


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder