7 Kasım 2017 Salı

Kendi başına, yalnız, vakit geçirmeyi öğren

Bu yaşına kadar yalnız kalmamak için didindin durdun belki…
… seni incitse de kopamadın zarar veren ilişkilerinden.
ya da hayatındaki insana yapıştın; öyle bir yapıştın ki, bir an bile ayrı kalmak ölüm gibi geldi.
DUR ve DÜŞÜN!
Yalnız olmak, kendinle kalmak sandığın kadar korkunç olmayabilir.
Bana kalırsa, tek başına zaman geçirmeye tahammül edebilmek önemli. Aslında, her anında yanında birilerini aramış bireyler için yalnız kalmak kulağa ürkütücü geldiği için “tahammül etmek” diyorum. Kendi sesine, kendi başına kulak verebilmeyi öğrenince yapılan eylemin adı tahammül etmek olmuyor. Çünkü keyif almaya başlıyor insan kendi başına attığı her adımdan.
Biliyorum,
şimdiye dek kendisine, yalnız kalma fırsatı ver(e)meyen biri için söylediklerimi deneyimlemek bir hayli zor, anlıyorum. Ancak,
denedikçe öğreneceğinden ve öğrendikçe keyif alacağından emin olduğumu bilmeni isterim.
Yeter ki bir adım at!
Kendine, tek başına da yapabileceğini; kendi kendine bakabileceğini ve bu şekilde de iyi kalabileceğini hatırlat.
Zorlanarak başladığın bu yola devam edersen,
yolun sonunda huzura kavuşmuş olacaksın.
Güven bana. Çünkü,
sana güveniyorum ben. 

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Düşünmek üzerine...

“Ben kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece düşünmelerini sağlayabilirim.” demiş Sokrates.

       Düşünebilmek ve devamında sorgulayabilmek, farkındalık sağlar. Kendinle ilgili farkettiğin olumsuz şeyler, neyin değişmesi gerektiğini anlaman açısından önemlidir. Farkettiğin olumlu şeyler ise, güçlü yönlerini keşfetmene yardımcı olur. Kişinin güçlü yönlerini biliyor olmasının önemi, zor durumlarla baş edebilmesine yardımcı olacağı için, oldukça kıymetlidir. *
  Yani demek istiyorum ki, 
  düşünmekten kaçma.
  sorgulamaktan korkma. 


Papatya zarifliğinde bir ömrünüz olsun. 

16 Ocak 2017 Pazartesi

Akıl Okumaya Çalışıyor Olabilir Misin?

Görseldeki cümleler bir yerden tanıdık geldi mi? 😊
Zaman zaman, karşılaştığımız olayları ilgili kişiye sormadan kendi aklımızdan geçenlere göre değerlendirip üzülebiliyoruz. Mesela, 
- karşıdan bir arkadaşın gelir ve sana selam vermeden yanından geçer... bir anda zihninden bazı düşünceler geçmeye başlar: 
bana selam vermedi, eyvah! bana kızgın galiba?
 bana küsmüş! 
artık benimle ilgilenmiyor!, beni sevmiyor!! vs... 

O an yaptığın şeyin adı akıl okumadır. Çünkü gerçek cevabı sormadan bilemeyeceğin halde sen, O’nun aklını okumuşçasına tepki veriyorsun.
 😊
Akıl okumak, karşımızdaki kişinin veya kişilerin zihninden geçenleri tahmin etmeye dayanan bir düşünce hatasıdır.Kendince birinin senin hakkında olumsuz düşündüğünü düşünür, gidip sormaya bile gerek duymazsın. Aklından geçene inanıp ona göre davranırsın. 

Belki de hiç olmadık yere arkadaşlarınla aranı açıp, kendini de O’nu da üzmüş olursun. 

Verdiğim örnekte,
belki arkadaşının canı sıkkındı. 
Belki dalgın olduğu için seni farketmedi; ama
 sen onun aklını okuyarak olayı yanlış yorumladın. 😊
Aslında sorun olmayan bir şeyi, ortada çok büyük bir problem varmış gibi yoğun yaşadın. 
* Halbuki sorsaydın, (belki de) dalgın ya da yoğun olduğunu öğrenecektin. Ne sen üzülecektin/kızacaktın, ne de aranız açılacaktı. 

Hepimiz farkında olmadan, Psikoloji’deki adına “Bilişsel Çarpıtmalar” dediğimiz, bir takım düşünme hataları yapıyoruz.
Ara ara bu şekilde örneklerden faydalanarak açıklamak istiyorum bilişsel çarpıtmaları. 
Belki böylelikle sana, düşünme hatalarını farkedip düzeltmen konusunda yardımcı olmuş olurum. :)😊
Akıl okuma yaptığına dair örnekler geldiyse aklına, paylaşmandan mutluluk duyarım. 🙏
Sevgiler. 💐

Gülümse *


Yapılan bir takım araştırmalar sonucunda,
gülümsemenin endorfin (mutluluk hormonu) salgılatarak
stres ve kaygınızı yönetmenize yardım ettiği söyleniyor.


Paylaşımımı okuyan, siz sevgili takipçilerimden, bir anlık da olsa tebessüm etmenizi ve yorum olarak tebessüm bırakmanızı rica etsem; hep birlikte gülümsesek; 
-ne dersiniz?


:)